31 Ocak, 2008

MUTLULUK


Hayatımızda mutluluğu kaç kez tam anlamıyla tatmış olabiliriz.
Alt alta yazdığımız zaman kaç sonuç çıkar acaba.
Çocukluğumuzun ne kadar zamanı mutlu geçmiştir, ya ergenlik dönemimiz.
Evlenince beklenilen huzur ve mutluluk bulunmuş mudur acaba?

Yaşadığım süre içersinde yaşadığım mutlulukların en güzeli OĞLUM/a.

Önce kendi isteğimizle seni dünyaya getirdik.
Aklımın erdiğince, öğrendiğim tecrübeyle ve babanın yardımıyla seni yetiştirdik.
Evimizin üçüncü ferdi olarak aile içersinde aldığımız çoğu kararları alırken,
tartışırken bile, senin de fikirlerini alarak, dahil olman gereken yerlerde seni de dahil ettik.
Ergenlik döneminden sonra ne kadar elimiz senin üzerinde olsa da kararlarını sana bıraktık.
Ben ve baban sana doğruyu-yanlışı anlattık.
Tercihler senindi.

Yıllar ne çabuk geçti anlıyamadım ( 21 yıl). Çünkü bu zamana kadar bizi üzecek hiçbirşey yapmadın.
Büyüklerine olan saygınla,terbiyenle olduğu kadar, okul hayatında da senden hiç şikayet almadık.
Bunu söylerken her anne baba gibi düşündüğümü sanma sakın. Bu gerçek olan birşey.
Okul hayatın boyunca seninle gurur duyduk hep.Dört yılda ilkokulu bitirdin.Anadolu lisesi sınavlarına ağlıyarak girdin.
''Başkasının hakkını gasp etmek istemiyorum''diyordun. Senin amacın hep düz liseye giderek,sayısal okumak ve istediğin üniversitenin mühendislik bölümüne girmekti.
Ve dediğini yaptın.

Liseyi çok iyi dereceyle bitirdin ve 16 yaşında iken, üniversite sınavlarında İstanbul Teknik Üniversitesi,Gemi inşaat mühendisliği bölümünü kazandın.
Sonuçları aldığın an yaşadığımız mutluluk, senin doğumundan sonraki
en güzel mutluluktu bizim için.(Yarım dönem okulunun uzaması seni üzmüş olsa da, bu senin fazla bir kayıp değil.)

Ve işte bugün.Hayatımıza dahil olduğundan bu zamana kadar hem bize hem de kendi hayatına yeni bir mutluluk daha kattın.

Bugün babana ve bana büyük bir hediye verdin.
Kırmizi kudeleyle bağlanmış beyaz rulo kağıt, senin geleceğinin başlangıç belgesi,
gerek bizim,gerekse senin için çok önemli.

Üniversiteden mezun oldun.
Bu sabahtan itibaren, gemi inşaat mühendisi olarak hayatın bir yerinden başlıyorsun güne.

Bütün kalbimle tebrik ediyorum seni
ve teşekkür ediyorum,bize bu mutluluğu yaşattığın için.

Mesleğini ne kadar yerine getirirsin bilmiyorum ama, herkesin olması gerektiği gibi bir altın bilezik taktın koluna.

Bundan sonraki hayatında da doğru kararlar alacağından eminim.
Temennim kazandığın master programında da başarı elde etmen (ve tabi ki ikinci üniversiten olan
işletme fakültesinde de). Sana ''dur'' diyememiyorum, çünkü hırsını ve yapmak istediklerinde, ulaşmak istediğin noktayı sen kadar, ben de biliyorum.

Canım oğlum, seni büyük mutlukla kucağıma aldığım ilk günden itibaren gurur duydum, duymakta da devam ediyorum.
Tanrım, sana da gurur duyacağın şeyler yapmanda yardımcı olsun.Hayatın, başarılarla, huzurla, sağlıkla ve mutluluklarla
dolu olsun.

Seni çok seviyoruz ve hep yanındayız.

Annen
Not:Sevgili oğlum, resminin konmasını istemediğin için, böyle bir resim ekledim :))

Yasemin Gürtürk
26/ ocak/ 2008

Etiketler:

2 Yorum:

saat: 3:07 ÖÖ , Blogger Birsen Şahin dedi ki...

GÖZLERİM DOLDU, KOLTUKLARIMIN ALTINA KARPUZ NEREDEN BULAYIM BU MEVSİMDE ŞİMDİ BEN? : )

YASEMİN, YAŞADIIN GURURUN BİR PARÇASINI DA BEN YAŞAMAKTAYIM ŞU AN VE OĞLUMUN GÖZLERİNDEN ÖPERİM. SENİ VE ŞAZİYİ DE TEBRİK EDİYORUM BU KADAR DEĞERLİ BİR EVLAT YETİŞTİRDİĞİNİZ İÇİN

 
saat: 1:49 ÖS , Anonymous Adsız dedi ki...

çağatay adına teşekkür ederim teğzesi. O minicik ördüğün hırkaları, kazakları, patikleri v.s giyen, zor şartlar altında büyütüp bugünlere getirdiğimiz oğlum, bu duyguyu bana yaşatırken sizin de emeklerinizi asla unutamam. Bunda benim olduğu kadar senin de hakkın var.Çağatay senin de yeğenin.Off eskidi o günler ama hala aklımızda yaşadıklarımız işte.Ama çocuklarımızın bu günkü durumları o zorlukları unutturuyor işte.Lara'nın da büyüyüp seni gururlandırması dileklerimle.

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa