15 Mart, 2008

SİMİT SARAYI, SİMİT KRALI VE ÜÇ ÇOCUK


Fukara azığı simidin sarayda satıldığı ülkemde, Başbakanım bana üç çocuk tavsiye ediyor. Hatta elimden gelirse 4 olmalıymış.
Allah Allah...Benim niye aklıma gelmedi bu?
Beni kandırmışlar Sayın Başbakanım...
Simidin sarayda satıldığı, emeklinin pazardan çürük domates topladığı ülkemde beni kandırmışlar.Çocuk demek sorumluluk demek diye kandırdılar beni.Oysa ki, üç kuruş parayla ben evime haciz tebligatları gelirken, ev sahibinin salvoları karşısında yalvaran bir sesle, ondan biraz daha mühlet isterken, benden bu kadar zengin olduğumu saklamışlar.
Kişi başına, yani benim hakkıma bu sene 2000 dolar daha fazla para düşmüş, onu da benden çalmışlar Sayın Başbakanım, bakın size şikayet ediyorum.
Simit sarayında oturmuş, önümdeki simidi dişlerken düşünüyorum bunları.3 çocuk...Ben ne kadar korkakmışım, bir tanesine cesaret edemedim 38 yaşımda.Oğlum olsa ona ’gemicik’ alabilir miydim Sayın Başbakanım?Kızım olsa, onu Amerika’da okutacak Remzi abim olur muydu?Belki de olurdu, ben cesaret edemedim.
Önümdeki simidin yanına ikinci çayı alamamak benim korkaklığım mı Sayın Başbakanım?Oysa ki göğsümdeki iki kurşun deliği korkak olmadığımı söylüyor bana...Yazdığım yazılarla, karıncanın yangına su taşıması misali tarafımı Allah önünde belli ederken de korkmamışım.
Ama bir halka simidin üzerindeki üç susam tanesine esir düştüm o gün.
Sokaklarda 5 milyona hap satarlarken, ben bir çocuğu düşünememişim Tayyip Ağabey.Gözü karartmamışım.İkinci çayı simidin yanına katık etmeye cesaret edemeyen ben, tek çocuğun bez parası için eşe dosta el açmaktan korkmuşum...
Ne kadar korkakmışım...Diyorsun ki her çocuk kısmetiyle gelir.Babası ben olursam, baştan kısmeti belli Sayın Başbakanım. (Yukarıda size ağabey dedim, umarım bana kızmazsınız. Beni, hayalim olan çocuk konusunda yüreklendirdiğiniz için kanım kaynadı size birden, ondan dedim.)Önümdeki simit, saray mahsulü.
Kurufasulye başıma kabadayı kesilmiş.
Yazımı bitirince evden çıkacağım, ama yazıyı yazarken akşam eve nasıl döneceğimi düşünüyorum.Dönme başarısını gösterirsem, yarın sokağa nasıl çıkacağımı düşüneceğim.Her çocuk kısmetiyle doğar diyorsunuz Sayın Başbakanım.Ben de çocuktum.Benim kısmetim nerede?
Kim çaldı bu sene benim payıma düşen fazladan 2000 doları?Söz, senin sözünü dinleyeceğim.3 değil, 13 çocuk yapacağım.Ama şu benim çalınan 2000 dolarımı bana önce bir bul.
Simidi saraydan, okul önlerini torbacıdan, fukarayı çorbacıdan bir kurtar, bak o zaman sana çocuğun kralını yaparım.Yaparım valla, öyle bir yaparım ki, nasıl yaptığıma ben bile şaşarım...
Saygılar, Bilal kardeşime selamlar...
Ha, bu arada başlıktaki simit kralı, yazının içinde yok. Onun keyfini kaçırmayalım dedim. Simidin sarayı varsa, sarayın da kralı vardır.Kaygılarımla....
Abdullah Özdoğan
Yeniçağ Gazetesi

Etiketler:

1 Yorum:

saat: 10:33 ÖÖ , Anonymous Adsız dedi ki...

Hello. This post is likeable, and your blog is very interesting, congratulations :-). I will add in my blogroll =). If possible gives a last there on my blog, it is about the Celular, I hope you enjoy. The address is http://telefone-celular-brasil.blogspot.com. A hug.

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa