23 Ekim, 2008

DOST

Bir kaç gündür mesaj kutusuna bırakılan, bazı notların manevi baskısı altındayım.
Konuşmak istemiyorum, susuyorum.
Cevap vermemem acizliğimden değil.
Hayat felsefemde "nokta" işaretini kullanmak istemeyişimdendir.
Benim yanımda her insanın bir değeri vardır, payelendirmek insanın kendi elindedir. Bu değerleri yıpratmak ise, karşı tarafın.
Söyleyebileceğim birşey varsa dost ve dostluk adına, kişiye özeldir.Benim dostum sizin dostunuz olmak zorunda değildir.Sevmek ya da sevmemek sizin tasarrufunuzda olan bir duygudur.
Ve bu yüzden kimse kimseyi, kendi egoları için baskı altına alamaz.

(NOT: Bu yazım blog arkadaşlarımla alakalı değildir.Yanlış anlaşılmamalıdır.)

Tek cevabım, aşağıdaki alıntı'dır.

DOST
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...

Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin; fanatik olmalı;

Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı.

Sevinci çarpmali...
üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyaci hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...


Alıntı: İnternetten bulduğum bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim.


Yaşam, gülmeyi,
Sevgi, haketmeyi,
Vefa, unutmamayı,
Dostluk ise, sadık kalmayı bilenlerindir.


Yasemin Gürtürk

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa