Cinayet...
Ülkenin bütün sorunları bitti, devlet halkını her konuda
ikna etti sıra kadına geldi. Daha evlenirken eğer nikâh şahidiniz Başbakansa
evlenme cüzdanınızı verirken kaç çocuk yapacağınızı öğretiyor. Eğer Zengin biri
değilseniz zaten Başbakan nikah şahidiniz olmuyor, bu söylem görevini nikah
memuruna devrediyor.” Başbakanın bana verdiği yetkiye dayanarak üç çocuk
yapmanız kaydıyla sizi karı-koca ilan ediyorum”…
Eh aldığınız bu emirle haydiii yatak odasına boş geçmesin
geceler. Tıbben belki çocuğunuz olamayabilir ama söz dinleyin, uğraşın, sevişin
üç çocuk yapmak için kan ter içinde kalın… Kadının sağlığı buna müsait değilse
ya boşayın ya da ikinci bir kadın alın…İkinci kadın ….Nikahsız gayrimeşru çocuk
doğursun önemli değil onlar için. Namus cinayetine mi gider, toplum tarafından
dışlanır mı oda önemli değil… Amaç illa
üç çocuk…
Peki ya hızını alamayan çiftler üç-beş-yedi derlerse ne olacak…
Para yetecek mi, zaman yetecek mi, evin odaları yetecek mi, ayakkabı, ceket, elbise,
okul masrafları, makarna yetecek mi?
Yetmez kardeşim bu ülkenin işsizlik oranı tavan yapmışken,
eğitim sistemi bu kadar küçük yaşa inmişken, alım gücü yoksulluk duvarına
çarpmışken neyi yetiştireceksiniz?
Tek bir çare var. Ya korunma tekniklerini öğreneceksin ya da
kürtaj olacaksın.
Korunma erkeklerimiz için hep kâbus olmuştur. Korunma
yöntemlerini kullanırsa sevişmeden zevk alamazmış. Erkek adam ohh çekmeden sevişemezmiş.
Ne yapacağız o zaman? Yine kadına görev düşüyor. Kadın korunacak. Korunma
esnasında kullandığı hapın yan etkisi varmış, önemli değil, kolonlarını
bağlatmış önemli değil, yumurtalıklarını aldırmış o da önemli değil. Kadın
güçlüdür, her zorluğa katlanır sesini çıkartmaz.
Ama korunma için erkekleri
hadım edin desek haşa derler….Erkeklik elden gidermiş…Hay sizin….
Analarımız bizim baş tacımızdır, kadınlarımız bizim için
birer çiçektir, kızlarımız geleceğimizin analarıdır, geleceğimiz baş tacıdır,
geleceğimizin çiçeğidir…diyen erkekler zevke sefaya gelince nedense hep
kendilerini düşünürler…
Şimdi Başbakan yine sahnede. Bu seferki rolü hakim ve
doktor… Doktorlar alınmasın bu sözüme ama siz boşuna okumuş ve uzmanlık
yapmışsınız. Meğer sezaryen doğum sakıncalıymış..Sezaryen doğumu kontrol
yöntemi gibi göstermek hangi aklın hizmeti acaba… Hakimliğine gelince kalemi
kırdı, KÜRTAJ CİNAYETTİR…
Bir Başbakanın asli görevleri bunlar mıdır? Toplumda kürtaj
olan o kadar çok kadın var ki hepsini çiçeklikten azledip katil yerine koydu…
Madem bir Başbakan halkını bu kadar çok düşünüyorsa önce
korunma yöntemlerini salık versin, önderlik etsin. Onu dinleyen halkına katil
damgası vurasıya kadar, kadınların uğradıkları şiddete, uğradıkları cinayetlere
parmak bassın.
Ey Başbakan aklını, fikirlerini bizim yatak odalarımızdan
çek… Kadının vücudu kadını ilgilendirir… Başbakanı değil…
Bir deyim vardır hani “Akıl verme para ver” Ben o zaman ne
yapacağımı bilirim….
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa